Kayıtlar

Küçük Yaramaz Balığın Masalı

 Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde küçük bırak balık varmış. Bu balık ailesi ile birlikte masmavi denizde yaşarmış. Küçük balığın adı da Parlak mış. Bu ismi ona annesi vermiş çünkü küçük balığın yüzgeçleri o kadar parlakmış ki denizin içinde onu görmemek mümkün değilmiş. Parlak bir o kadar da inatçı bir balıkmış. Annesi ve babasını çoğu zaman dinlemez, aklına eseni yaparmış. Günlerden bir gün  Parlak evden çıkmak için hazırlanmaya başlamış. Annesi ona çok uzaklaşmaması gerektiğini söylemiş. Küçük balık “tamam” demiş ama annesini hiç dinlemeden gidebildiği kadar gitmiş. Yeni mağaralar, değişik bitkiler ve yabancı balıklar görmüş. Yolda gördüğü herkes ile selamlaşmış ve mavi suların tadını çıkararak yüzmeye başlamış. Parlak bir süre sonra yorulmuş ve dinlenmek için bir banka oturmuş. O sırada denizin altında yolunda gitmeyen bir şeyler olmaya başlamış. Altta ki kum kalkmış, balıklar savrulmaya başlamış. Parlak o kadar çok korkmuş ki hemen geldiği yöne doğru yü

Köstebek Obur'un Masalı

 Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde zamanın birinde ormanda yaşayan bir köstebek varmış. Bu köstebek sürekli yemek yer ve hiç doymazmış. Bu yüzden de adı Obur muş. Obur sadece kendi yiyeceklerini yemez, toprağın altından gider ve diğer hayvanların bahçelerine ektikleri yiyecekleri de yermiş. Bu durum artık hayvanların canına tak etmiş ve Obur’a bir ders vermeye karar vermişler. Akşam olunca kimse evine girmemeye ve bahçelerinde nöbet tutmaya başlamışlar. Obur ilk olarak tavşanın bahçesine çıkmış tam havuçları almak üzereyken tavşan onu yakalamış ve bir daha bahçesine girmemesini söylemiş. Obur bahçeden çıkmış ve şansını ineğin bahçesinde denemeye karar vermiş. Toprağın altından hızlıca ineğin bahçesine çıkmış tam marulları koparacakken inek onu yakalamış ve bahçesinden çıkmasını istemiş. Obur oradan da yemek yiyemeyince diğer hayvanların bahçelerine gitmiş. Ama hepsinde sahipleri Obur’u bahçelerinden kovmuş. Sabah olduğunda orman halkı Obur’u çağırmış. Obur to

Bir Balık Masalı

Resim
 Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde masmavi denizlerin derinliklerinde yaşayan küçük bir balık varmış. Bu balığın adı Şıpıdık mış. Şıpıdık çok sevimli cana yakın bir balıkmış. Fakat bu kadar sevimli olmasının yanı sıra çok da tembelmiş. O kadar tembelmiş ki dışarı çıkıp arkadaşları ile bile oynamak istemiyormuş. Günlerden bir gün Şıpıdık evde oturuyormuş, en yakın arkadaşı deniz yıldızı kapıyı çalmış. Şıpıdık arkadaşını görünce çok sevinmiş ve onu eve davet etmiş. Deniz yıldızı ise ona dışarıda oynamayı teklif etmiş. Ama Şıpıdık dışarı çıkmak istememiş, deniz yıldızı da “Üzgünüm Şıpıdık ama zaten hep evlerdeyiz ben dışarıda oynamak istiyorum” demiş ve diğer arkadaşlarının yanına geri dönmüş. Şıpıdık ise eve girip televizyon izlemeye devam etmiş. Günler Şıpıdık için evde geçmeye devam ederken diğer deniz canlıları serin sularda yüzmeye ve oynamaya devam etmiş. Günler geçmiş ve yavru canlıların okula başlama zamanı gelmiş. Şıpıdık da diğer yavrular gibi okula b

Penguenlerin Masalı

Resim
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bembeyaz örtüyle kaplı olan, hiç bir insanın yaşayamayacağı bir yer varmış. Oraya kutuplar deniyormuş. Kutuplarda yaşaya üç arkadaş penguen varmış. İsimleri, Benekli, Çizgili ve Lekeli imiş. Bu penguenler çok iyi anlaşırlarmış, günlerini hep beraber geçirirlermiş. Günlerden bir gün Benekli, Çizgili ve Lekeli’yi akşam yemeğine çağırmış. Arkadaşları için harika bir sofra hazırlamış, eşit çeşit yemekler, içecekler yapmış. Akşam olmuş, Çizgili ve Lekeli arkadaşları Benekli’nin evine gitmişler. Masayı gördüklerinde ağızlarının suyu akmış. İkisi de arkadaşları Benekli’ye çok teşekkür etmişler. Masaya oturmuşlar, hem sohbet edip hemde yemek yemişler. Üçü de yemekleri yemişler ve bir tabak yemek kalmış. Aynı anda çatallarını uzatmışlar ve bir tabak yemeği bölüşememişler. Bu yüzden başlamışlar tartışmaya. Biri “Ben çok açım” diğeri “Bunu benim yemem lazım” diyormuş. Sesleri o kadar çok yükselmiş ki kapının önünden geçen kutup ayısı s

Tembel Karınca Macerası

Resim
  Günlerden bir gün bir karınca krallığı varmış. Bu krallıkta karıncalar iş bölümleri yapmış ve çalışarak krallığı büyütmüşler. Ama bazı karıncalar varmış ve bu karıncalar herkes çalışırken tembellik yapmaya ve çalışmaktan kaçmaya başlamışlar. Bu karıncalardan biri de  Muhittin  mış.  Muhittin  genç bir  karıncadır ve çalışmayı hiç sevmezmiş. Bir gün Ali adında bir karınca bu duruma çok sinirlenmiş ve bizim tembel karıncamıza ders vermek istemiş. Diğer karıncalara da bu durumu anlatmış ve bir karar vermişler. Muhittin ın erzak vermemeye ve diğer karıncaların işe yetişemediğini söylemeye karar verirler. Günler geçmiş Muhittin çok acıkmış ve kendisine için yemek bulmak istemiş. Yemek arama macerasına atıldığında ise diğer karıncalar çok sevinmiş ve merakla onu izlemeye gitmişler.  Macerada tembel karıncamız  Muhittin  yemek buldukça bu işi sevmiş ve daha fazla bulmaya başlamış. Bunu gören diğer karıncalar çok mutlu olmuş ve koşup ona yardım etmeye başlamış. Bu günden sonra da tüm karınca